Düşmanca Cinsiyetçilik

Cinsiyetçilik toplumun bütün paydaşlarını derinden etkileyen bir kavramdır. Kişinin cinsiyetine veya toplumsal cinsiyete dayalı kalıpyargılar ya da ayrımcılık cinsiyetçilik olarak değerlendirilmektedir. Bir cinsiyetin diğerinden daha üstün olduğu inancını içeren cinsiyetçilik, cinsiyet kimlikleri veya cinsiyet farklılıklarına dayanan ayrımcılıkları kapsamaktadır. Cinsiyetçilik sosyal normlardan, kültür, gelenek normlarından kaynaklanmaktadır.

Kadınlar ve erkekler arasında çeşitli biyolojik farklılıklar vardır. Çeşitli toplumlarda sıklıkla, erkeklerin kas gücünün daha gelişmiş olduğu ve benzeri ifadeler vardır. Bilindiği üzere insanlar avcılık ve toplayıcılık toplumundan tarım toplumuna geçiş yapmıştır. Gerek avcılık toplayıcılık döneminde gerek de tarım toplumu döneminde fiziksel gücün önemli olduğu bir gerçektir. Erkeklerin kas gücünün kadınlara oranla güçlü olması, erkeklik ile gücün, yüksek statünün ve üstünlüğün ilişkilendirilmesine zemin hazırlamıştır. Buradan hareketle kadınlar ve erkekler arasında bulunan biyolojik ve sosyal rol farklılıklarının abartılması, cinsiyetçiliğe yol açmaktadır.

Psikolog Mary Crawford, kadınlara dönük olumsuz değerleri kapsayan, insanların sahip olduğu kalıp yargılar olarak tanımlamakla birlikte, Peter Glick ve Susan Fiske tarafından da kadınlar hakkındaki klişe söylemlerin olumlu ve olumsuz olabileceğini ifade etmişlerdir. Günlük yaşamda ise cinsiyetçilik açık ve örtük biçimde meydana gelmektedir. Açık veya örtük cinsiyetçiliğe maruz kalmak, kadınların sağlık durumlarını, bilişsel performanslarını ciddi düzeyde etkilediğini gösteren çalışmalar mevcuttur.

Glick ve Fiske tarafından 1996 yılında ortaya konan Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Kuramına göre, klasik önyargı ve ayrımcılık tanımlarının cinsiyetçilik olgusunu açıklamada yetersiz kaldığı, ayrımcılığın genel olarak biri diğerine bağımlı olan gruplar arasında kendini gösterdiği ifade edilmiştir. Ancak kadın ve erkekler için durum böyle değildir. Gerek kadınlar gerek de erkekler bir çok açıdan birbirlerine bağımlıdır ve etkileşim içerisindedirler. Üreme olgusu, bu iki cinsiyeti birbirlerine bağımlı kılar ve birbirlerine karşı olumlu duygular geliştirmesini de bir zorunluluk haline getirir. Glick ve Fiske, ataerkil toplum yapısını, cinsiyetler arası farklılaştırma ve heteroseksüellik üzerinde durarak cinsiyetçiliği açıklamaya çalışmışlardır. Cinsiyetçiliği de bu noktada açıklarken iki farklı cinsiyetçiliğin olduğunu ele almak gerekecektir. Klasik cinsiyetçilik ve korumacı cinsiyetçilik olarak.

Buna Göz Atın  Terk Edilme Korkusu

Klasik cinsiyetçilik, düşmanca cinsiyetçilik kavramına denk düşer. Düşmanca cinsiyetçilik, kadınların, erkeklere oranla değersiz olduğuna ilişkin katı tutumları kapsamaktadır. Hayatın çeşitli alanlarında, sosyal, siyasi, ekonomik, çalışma yaşamı ve benzeri alanlarında erkeklerin kadınlardan daha güçlü ve üstün olduğunu ifade eden davranışlar düşmanca cinsiyetçilik kapsamında değerlendirilmelidir. Öte yandan erkeklerin güç ve baskınlığını sarsacak ya da tehdit edebilecek herhangi bir gelişmenin sergilenen olumsuz bakış açısı ile baskılanmaya çalışılması, erkeklerin güç, statü vb. etmenleri elinde tutması için geliştirdiği çeşitli davranışlar da düşmanca cinsiyetçilik ekseninde değerlendirilmelidir.

Kadınlara yönelik var olan olumsuz ve katı tutumlar, kadınların kısıtlanmasını içeren bir dizi davranışa yol açtığı da açıktır. Kadınların evlilikte, özellikle de evliliğe giden süreçte çeşitli sorunlarla karşılaşması da bu kapsamda değerlendirilebilir. Başlık parası, çeyiz ve benzeri mali yükümlülükler, evlilikte kadın üzerinde çeşitli sorunlara yol açacağı da düşünülebilir. Örneğin 1965 yılına kadar Fransa’da bir kadının çalışması, kocasının vereceği izne tabiydi. Avustralya’da 1983 yılına kadar bir kadının pasaport alabilmesi eşinin iznine tabiydi.

İleri Okumalar

Eniç D. , Tosun L. P. Korumacı ve Düşmanca Cinsiyetçiliğin Kadınların Sözel ve Sayısal Performansı Üzerindeki Etkileri. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar. 2021; 13(Ek 1): 84-109.

Sakallı- Uğurlu (2003)Cinsiyetçilik: Kadınlara ve erkeklere ilişkin tutumlar ve Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Kuramı. Türk Psikoloji Yazıları,6, 1-20.

Mersin Üniversitesi-Psikoloji Bölümü'nden 2020 yılında mezun oldum. Covid-19 döneminde yaygınlaşan "Online Terapi" yöntemi ile psikolojik danışma vermeye devam etmekteyim. Mersin Üniversitesi- Psikoloji Lisans 2016-2020 Çağ Üniversitesi- Psikoloji Yüksek Lisans 2021-2023 Çağ Üniversitesi- Hukuk Fakültesi 2021-2024
Yazı oluşturuldu 158

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön
Ads Blocker Image Powered by Code Help Pro

Reklam Engelleyici Algılandı!

Reklamları sevmediğinizi biliyoruz ancak sitemizin maliyetlerini reklamlar ile finanse ediyoruz. Lütfen reklamlara izin verin!