Öz yeterlik algısı spor bilimlerinde, rekabet sırasında sporcunun yeteneklerini en iyi seviyede sergileyebileceğine, rakibin performansını aşmasına, duyguların yönetilmesi anlamına gelebilmektedir. Örneğin bir basketbol müsabakasında kendi takımına göre güçlü bir takımla mücadele edecek olan sporcu iyi oynayacağından emin olabilir. Duygularını kontrol etmekte de zorlanacağını hissedebilir. Sporda öz yeterlik algısı, sporcunun yaşadığı bir çok boyutu içinde barındıran ve boyutlardan oldukça etkilenebilen bir algı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kolektif (Ortak) yeterlik, “belirli düzeylerde beceriler üretmek için gerekli eylem aşamalarını örgütleme ve yönetme yeteneklerine ilişkin grubun paylaşılmış inancı” olarak tanımlamıştır (Bandura, 1997). Sporcuların arzulanan hedeflere ulaşmak için yetenekli olduklarına inanması, ortak aracın temel bileşeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Spor müsabakalarında takım üyeleri, ortak inançlar üzerinde de bir koordinasyon üzerinde hareket etmektedirler. Takım halinde yapılan sporlarda takım üyelerinin ortak bir düzeyde geliştirdiği öz yeterlik algısı vardır. Örneklendirmek gerekirse, kendi takımından güçlü bir rakiple müsabaka yapacak takım yetersizlik hissine kapılabilir. Rakibin performansını aşacaklarına olan inançlar, yeteneklerini daha iyi sergileyeceklerine ilişkin inançlar ve müsabaka boyunca duygu yönetimini başarı ile sağlayacaklarına yönelik inançlar kolektif öz yeterliği etkilemektedir.
Arslan tarafından futbolcuların öz yeterlik algısını inceleyen bir araştırmada bazı bulgular edinilmiştir. Araştırmaya göre 26-43 yaş futbolcuların, 17-25 yaş futbolcularına göre öz-yeterlik inancı alt boyutlarından ısrarcılık alt boyutunda yaştan etkilendiği bulunmuştur. Bu durum bize 26-43 yaş grubu futbolcularının diğer 17-25 yaş genç futbolculara göre daha ısrarcı olduklarını, bir başka deyişle yılmadıklarını söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra futbolcularda genel öz-yeterliğinin orta düzeyde olduğu görülmüştür. (Arslan 2017, s.34)
Futbolcuların öz yeterlik inançları yaş ile birlikte geliştiğini araştırma ortaya koymuştur. Futbolcuların öz yeterlik inançları genel öz yeterlik inançları zaman içerisinde gelişmektedir. Arslan’ın araştırmasında bulunan bir diğer bulgu, futbolcuların genel öz-yeterlikleri alt boyutlarından inisiyatif ve gayret yeterlikleri yaşa bağlı olarak değişmezken, ısrarcılık alt boyutunda ise değiştiğini göstermiştir.
Sporcuların yüksek öz yeterlik algısı, hedeflerine yönelik çalışmaları artıracağı gibi olumlu sonuçlar elde edebilmesine olanak sağlayacaktır. Bireysel yapılan sporlarda kişisel öz yeterlik başarıya götüren en önemli etmenken takımla birlikte yapılan sporlarda bireysel öz yeterlik inancının yanı sıra takımın bütün olarak öz yeterlik algısı da başarıya götürecek en önemli etmendir.
Sporcuların öz yeterliğinin düşmesi veya hali hazırda düşük öz yeterlik algısı uzun vadede ve kısa vadede olumsuz sonuçları beraberinde getirebilir. Örneğin turnuvaya katılmış bir güreşçi, fiziksel olarak yetersiz olduğunu, güçsüz olduğunu düşünürse, müsabakaları kaybedeceğine yönelik inançlar geliştirirse, uzun vadede sürekli başarısız olmaya başlar. Takım halinde yapılan sporlarda takımın öz yeterlik inancı düşükse müsabakalarda yetersiz performans sergilemelerine ve müsabakaları kaybetmelerine neden olabilir.
Takımla yapılan sporlarda bireysel öz yetersizlik, sporcunun takımla uyumsuzluğuna neden olabilir. Takım ortamında diğer sporcularla olan etkileşimi, müsabaka ve antrenmanlarda düşük performans göstermesi takımdan ayrılmak zorunda kalmasına sebep olabilir.
Sporcunun düşük öz yeterlik algısı sporcunun stres yaşamasına sebebiyet verir. Sporcunun sürekli başarısız olacağına yönelik algıları, stresi tetikleyen durum olarak karşımızda durmaktadır. Olumsuz geri bildirim alma korkusu, müsabakarı kaybetme korkusu, antrenmanlardan verim alamama sorununu getirirken sporcunun gelecek müsabakaları kaybetmesine zemin hazırlar. İlerleyen süreçte de sporcu spor yapma faaliyetinden uzaklaşabilir. Bununla birlikte profesyonel sporla uğraşmayan birisi de yetersizlik duygusu yaşaması ile birlikte spordan uzaklaşabilir.
Sporcu kimliğinin de öz yeterliği etkilemektedir. Sporcu kimliği, bilgileri yorumlamak için bir çerçeve sağlayabilir ve tutarlı davranışlar için ilham kaynağı olabilir. Ayrıca sporcu kimliği kısmen diğer insanların algıları açısından toplumsal bir rol oynar. Eğer diğerleri sizi bir sporcu olarak görürse ve sizi bu rolünüzle övüp içselleştirirse bir sporcu olarak kendinizi tanımlarsınız (Çetinkaya, 2015, akt. Doğaner, Görmüş, Kılıç 2020).
Sporcu kimliği toplumda güçlü bir kimliği temsil etmekle birlikte sporcular üzerinde olumlu etkiler bırakmaktadır. Sporcunun öz yeterliğine olan inancı sahip olmuş olduğu sporcu kimliği tarafından olumlu yönde etkilenir. Sporcu kimliğini hayatının merkezine sokan sporcular aşırı spor bağımlılığı, fiziksel sorunlar, özel yaşamda yaşanacak sorunları da beraberinde getirebileceğinden dolayı kendileri için bir avantaj olan durumu dezavantaja dönüştürebilirler. Sporcu kimliğini ve beraberinde getirdiği avantajları doğru yöneten sporcu, öz yeterlik algısını geliştirebilir.
Doğaner, Görmüş, Kılıç tarafından yapılan araştırmaya göre sporcu kimliği ve öz yeterlik algıları sporcular üzerinde çeşitli etkilerinin olduğu ortaya konulmuştur. Sporcuların cinsiyet fark etmeksizin, fiziksel aktivite ile birlikte gelen güçlü kişilik özelliklerinden etkilendiği, ancak kadın sporcuların erkek sporculara göre daha duyarlı oldukları gözlemlenmektedir. Genel öz yeterlik algısının, yaş gruplarında anlamlı bir fark yaratması, yaşı küçük olan sporcuların, yaşı büyük olan sporculara karşı yetersiz özgüven duygusu yaşadıklarını düşündürmektedir. (Doğaner, Görmüş, Kılıç 2020 s.1478)
Spor alanında eğitici olarak görev almak da öz yeterlik konusunda ele alınmaktadır. Sportif başarının belirleyici öğelerinden birisi de antrenörlerin ve spor alanında eğiticilerin mesleki öz yeterlik inancıdır. Eğitmen, mesleğinin gereklerini yerine getirmek için belirli bir düzeyde inanca ve yeterliğe sahip olmalıdır. Eğitmenin öz yeterliği ve spor alanında eğitim alan birisinin başarılı olması arasında pozitif korelasyon vardır. (Woolfolk ve Hoy, 1990b; Tschannen-Moran ve Hoy, 2001, akt Yanık, 2017). Öz yeterliği yüksek olan bir öğretmenin, öğrencileri ile birlikte yürüttüğü eğitim faaliyetlerinde etkili öğretim teknikleri ve rehberlik sunabilir.
Yanık tarafından yapılan araştırma sonucunda, beden eğitimi ve spor yüksek okulunda eğitim-öğretim faaliyetlerine devam eden öğrencilerin öğretmenliğe dönük öz yeterliklerinin yüksek olduğu saptanmıştır. Araştırmaya göre, kadın öğrenciler erkek öğrencilere kıyasla beden eğitimi öğretmenliği alanında daha yüksek öz yeterlik inancına sahiptir.
Eğitim faaliyetlerini yürüten öğretmen ve antrenörlerin mesleki öz yeterlikleri ve mesleki doyumları yetiştirdikleri sporcuların öz yeterlik hislerinin gelişmesine, sporcunun alanında daha hızlı ustalaşabilmesine ortam hazırlar. Eğiticinin yetiştirdiği sporcuları motive etmesi, rehberlik sunması, iletişim kurması ve gerektiği yerde de yetiştirdiği sporcuları övmesi sporcuların öz yeterlik duygusunu olumlu yönde etkiler.
İnsanların öz yeterlik algısını şekillendiren bir diğer husus da davranış ile ilgili ustalık tecrübeleridir. Spor alanından daha da somutlaştıracak olursak, sporcunun aldığı madalyalar, gösterilen performans ile ilgili alınan olumlu yorumlar (gösterdiği performans ilgili başarılar sporcunun becerisi tarafından oluştuğuna inanılıyorsa, sporcu öz yeterlik inancını daha kolay geliştirebilir) öz yeterlik inancını etkiler. Sporcunun branşında ustalık kazanması, becerileri ile başarılarını desteklemesi alanında yeterli olduğuna yönelik inançları pekiştirmesine sebep olur. Branşında ustalık kazanamayan sporcular ise öz yeterlik inançlarını geliştirmekte zorluk yaşayabilirler. Ustalık kazanma sürecinde sporcuların öz yeterlik algıları geçmiş zamanlara kıyasla artmaya başlar. Bu durum da spor davranışının sürdürülebilir olmasını sağlar.
Spor davranışında, spor yapan kişinin model aldığı kişilerle arasında kurduğu benzerlik önemlidir. Kişi modeli ile arasında benzerlik kurarsa, benzer başarılara sahip olduğunu düşünürse spora karşı öz yeterlik inancını güçlendirmiş olur.
Eyüboğlu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 12-14 yaş arası spor yapan ergenlerin öz yeterliği, spor yapmayan yaşıtlarına göre daha yüksek olduğu bulunuştur. Sporun öz yeterliğe etkisine yönelik çalışmalar kısıtlı olsa da öz yeterlikle ilişkili olan özgüven, benlik saygısı, sosyal yetkinlik beklentisine olan etkisine ilişkin pek çok araştırma mevcuttur. (Eyüboğlu, 2012 s.56)
Araştırmaya göre, 12-14 yaş arası spor yapan ergenlerin öz yeterlik algısı cinsiyetlere göre farklılık göstermektedir. Spor yapan kızların öz yeterliği, erkeklere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Araştırmanın bulgusu literatürdeki bazı bulgulara ters düştüğü görülmüştür. Üniversitede beden eğitimi öğretmenliği bölümünde öğrenim gören üniversite öğrencilerini kapsayan başka bir araştırmada ise mesleklerine ilişkin öz yeterliğin cinsiyete göre değişmediğini bulgulanmıştır (Varol, 2007 akt. Eyüboğlu 2012).
Eyüboğlu’nun araştırmasına göre haftada kaç saat spor yapıldığı ile öz yeterlik arasında bir ilişki bulunmuştur. Haftada 6 ila 9 saat spor yapan bir ergenin öz yeterliği 3-6 saat arası spor yapan bir ergene göre yüksek olarak saptanmıştır. Bununla birlikte ergenlerin kaç yıl boyunca spor yapmaya devam ettiği de öz yeterlik algısını etkileyen bir faktör olmadığı da karşımıza çıkmıştır. Ergenlerin spor faaliyetlerini nerede yaptıkları da öz yeterlik üzerinde bir etkisinin olmadığı bilinmektedir. Spor yapma davranışının öz yeterliği etkilemesinde spor branşının anlamlı bir fark yaratmadığı Eyüboğlu’nun araştırmasında ortaya konmuştur. Futbol, voleybol gibi spor dalları ile uğraşan ergenlerin öz yeterliği arasında anlamlı bir fark yoktur.
Kaynaklar
- ASLAN, Ş . (2017). FUTBOLCULARIN GENEL ÖZ YETERLİK DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ. İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi , 4 (1) , 28-37 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/inubesyo/issue/29864/298782
- Doğaner, S., Murat G., Kılıç M. (2020), SPORCU KİMLİĞİ İLE ÖZ YETERLİK ARASINDAKİ İLİŞKİNİN FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research Cilt: 13 Sayı: 69 Mart 2020 & Volume: 13 Issue: 69 March 2020
- Eyüboğlu E., (2012), SPOR YAPAN VE YAPMAYAN 12-14 YAŞ ARASI ERGENLERİN ÖZ YETERLİK DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI, Haliç Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi
- Güvendi, Burcu & Tekkurşun Demir, Gönül. (2019). SPORDA ÖZ YETERLİK VE KAYGI.
- Koçak Ç, Güven, Ö. (2018), VOLEYBOL ANTRENÖRÜ MESLEKİ ÖZ YETERLİK ÖLÇEĞİ GEÇERLİK VE GÜNENİRLİK ÇALIŞMASI, https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/54079/23700.pdf
- YANIK, M . (2017). BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENİ ADAYLARININ ÖĞRETMEN ÖZ YETERLİLİK İNANÇLARI. Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi , 19 (4) , 148-161 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/ataunibesyo/issue/33246/373641