Konversiyon bozukluğu , psikoloji literatüründe somatoform (somatizasyon) bozuklukları başlığının altında değerlendirilir. Bireyler çeşitli fiziksel semptomlar yaşamaktadır ancak bu semptomların herhangi bir tıbbi alt yapısı yoktur. Semptomların ortaya çıkışı ani ve belirgin bir biçimdedir. Konversiyon bozukluğu diğer somatizasyon bozuklukları gibi işlevselliği etkilemektedir. Hipokondriyazisten ayrılan yönü ise semptomların ani ve belirgin biçimde ortaya çıkması olarak değerlendirilebilir.
Bireyler, konversiyon bozukluğunda, hareket kısıtlamaları, felç, görme ve işitme gibi duyularda kayıp, yutma güçlüğü, nöbetler gibi alanlarda fiziksel semptomlar yaşamaktadır. Bu semptomların herhangi bir organik zemini olmamakla birlikte nörolojik bozukluk olarak görülebilir. Aynı zamanda, bilinçaltında var olan bir problemin fiziksel ifadesi de olabileceği düşünülmektedir.
Konversiyon bozukluğunun en belirgin özelliği, semptomların bir stres veya çatışma esnasında ortaya çıkmasıdır. Travmatik olaya maruz kalmış ya da zorlu bir yaşam olayı ile başa çıkmakta zorlanan bireyler, konversiyon bozukluğuna sahip olabilirler. Semptomlar bu yönü ile bir savunma mekanizması işlevi görebilir.
Konversiyon bozukluğu tanısı konurken, fiziksel semptomların ayrıntılı biçimde irdelenmesi ve tıbbi alanda bir sorunun görülmediğinden emin olunması gerekir. Semptomların herhangi bir organik alt yapısının olmadığı anlaşıldıktan sonra psikolojik değerlendirme yolu ile konversiyon bozukluğu tanısı konabilir.
