Hipokondriyazis, psikoloji ve psikiyatri literatüründe hastalık hastalığı olarak da bilinen somatizasyon bozukluğudur. Somatizasyon bozukluğu altında incelenen Hipokondriyazis, sağlıkla ilgili korku ve endişelerin duyulduğu, hayali ve hafif sempomların aşırı derecede abartılığı bir bozukluktur. Kişinin sağlık endişelerinin normal düzeyde olmadığı ve aşırı korku ve endişe ile görüldüğü durumdur.
Hipokondriyazis bozukluğa sahip bireyler genellikle gerçek olmayan veya abartılmış sağlık sorunları üzerine yoğunlaşmakla birlikte, bu konuda sürekli olarak ilgi gösterir. Hafif semptomlar, hipokondriyazis hastaları için ciddi bir hastalık belirtisi olabilir ve bu hafif semptomlara dayanarak ciddi sağlık sorunlarının olduğunu belirtirler. Günlük yaşamı oldukça olumsuz etkileyen hipokondriyazis bozukluğu, işlevselliği ve sosyal ilişkileri zora sokabilir.
Hipokondriyazis bozukluğu temelde bir psikolojik bozukluk olsa da, bu bozukluğa sahip bireyler tıbbi testler, muayeneler talep ederler. Tıbbi testlerin ve muayenenin sonucunda, herhangi bir hastalığa teşhis konulamaz. Kişinin bir sağlık sorunu olmadığı görülmekle birlikte, kişinin sağlıkla ilgili endişe ve korkularında bir azalma görülmez.
Geçmiş yaşantıda var olan travmatik deneyimler, stres, kişilik özellikleri, benzer semptomlar gösteren kişilerin varlığı gibi faktörlerden etkilenmektedir. Hipokondriyazis bozukluğa sahip kişiler, dikkatlerini vücut hislerine yoğunlaştırır, sağlıkla ilgili içerikleri sıklıkla okur, izler ve aşırı sağlık kaygısı oluşur.
Hipokondriyazis, uzun bir tedavi sürecini gerektiren bir bozukluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygun tedavi ve destekle bireylerin semptomlarının azaltılabileceği açıktır.