Adli Psikoloji, suçun psikolojik, biyolojik ve sosyal nedenlerini kapsayan alanlardaki bilgilere gereksinim duyar. Bugünkü psikanalitik görüş suçu iki seviyede açıklamaktadır. Yaşam kalitesi ve toplumsal yapılar…
Psikanalitik kurama göre suçluluk benlik ve üst benliğin gelişiminde var olan yetersizlikler nedeniyle dürtülerin denetim altına alınamamasından dolayı ortaya çıkar. Yani kişi çok gelişmiş alt benliğin sebep olduğu dürtüsellik ile suç işler. Aşırı gelişmiş üst benlik, süperego ise alt benliğin arzularını doyurulmasına izin vermez. Bu yüzden de nevrotik bir kişilik ortaya çıkar. Unutulmamalıdır ki, nevrotik suçlular, tüm suçlular arasında önemli bir yer tutarlar.
Alfred Adler’in ortaya koymuş olduğu bireysel psikoloji ekolünde de suç ve suçlu tartışılmıştır. 1998 yılında Treffer/Kaufmann suçu, müşterek duyguda var olan bir eksiklik ve normdan bir derece sapmak olarak tasvir etmiştir. Aynı zamanda birliktelik yeteneğinde var olan bir eksikliktir. Toparlayacak olursak, suç ne beden ne de çevre şartlıdır. Suçlular aile içinde daima güçlükler ile karşılaşmışlardır.
Psikozlar
Psikoz, düşünce ve duyunun ciddi manada bozulduğu durumları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik terimdir. Psikoz, kişinin gerçeklikle, var olan ile bağını yitirmesi durumudur. Psikoz kendi başına bir hastalık değildir ancak ciddi zihinsel bozuklukların belirtisidir. Psikoz hastaları sanrı veya halisünasyon yaşarlar. Başkalarının görmediği, duymadığı şeyleri duyar ya da görürler. Psikozlar, organik ve coşkusal olarak birbirlerinden ayrılırlar.
Bedeni Psikozlar, organik psikozlar olarak da adlandırılırlar. Enfeksiyon hastalıkları ile ortaya çıkan psikozlar (Örneğin menenjit), iç hastalıkları ile ortaya çıkan psikozlar, beyin damar hastalıklarının neden olduğu psikozlar ve beyin intoxillerindeki psikozlar olarak ele alabiliriz.
Coşkusal Psikozlar, bedeni bir temele ait olmayan, işlevsel bozukluklardır. Şizofreni, paranoya ve mani-depresif bozukluklar coşkusal psikozlardandır. Şizofreni, toplumda %1 yaygınlığa sahip olan bir hastalıktır. Hastalık 20-30 yaşlarında görüldüğü için erken bunama olarak da isimlendirilmektedir. Bleuler, belirtilerin anlık olmaktan daha çok heyecana bağlı olduğunu söylemiştir. Temel belirtisi duygusal küntlük olarak kendini göstermektedir. Normal insanda bir duyguya sebep olacak yaşam olayları şizofreni hastalarında bir duygusal belirti yaratmaz. Paranoid, katatonik, hebefrenik şizofreni olarak ayrılırlar.
Paranoya, devamlı ve sistemli olarak şüphe duyma halidir. Gerekli ya da gereksiz her şey üzerinde durmadan tartışmalara girmek, sebebe bağlı olmamaksızın duyulan yoğun şüpheler parano belirtileridir.