Diğer insanlarla etkileşimi içeren toplumsal olaylarda diğer insanları tehdit olarak değerlendirme nedeni ile ortaya çıkan psikiyatrik bozukluk sosyal fobi olarak tanımlanmaktadır. DSM-5’e göre; Kişi olumsuz değerlendirileceğini düşündüğü davranışları yapmamaya karşı derin bir korku ve kaygı hisseder. Böylesi anlarda kişi, toplumdan uzaklaşmaya çalışır ancak uzaklaşamayacağı durumlarda ise yoğun bir kaygı (orantısız düzeyde) duymaya başlar.
Yapılan bir araştırmada, bilişsel davranışçı temelli bir terapi yöntemi ışığında sanal gerçeklik yönteminin etkinliği değerlendirilmiştir. Sanal gerçeklik ortamında, gerçek yaşam deneyimine benzer durumlara maruz bırakma yöntemi izlenmektedir. Bilişsel davranışçı terapi ve sanal gerçekliğin kullanıldığı durumda, kaygı anlamlı bir biçimde azalmıştır (Bilge ve ark. 2020). Bu araştırmanın ışığında, sanal gerçeklik ve bilişsel davranışçı terapinin birlikte kullanılması, yenilikçi bir terapi metodu olarak sağaltım sağlama başarısını ortaya koymuştur.