İçindekiler
Düşmanca Cinsiyetçilik
Düşmanca Cinsiyetçilik, erkeklerin otoritelerini ve baskınlıklarını tehdit edebilecek kadınlara karşı açıkça sergilenen olumsuz bakış açısını ifade eden bir kavramdır. Düşmanca Cinsiyetçilik , geleneksel cinsiyet rollerinin ve erkek-kadın arasında algılanan güçlü-güçsüz ilişkisi, erkekler tarafından kadınlara küçük düşürücü özellikler ile ithamda bulunmaları, kadınları cinsel nesne olarak ele alması ve istismarı haklılaştırmayı içeren kavramdır.
Örneğin kadınların, kocasına hizmet etmesi ve yaşamsal ihtiyaçlarını gidermesi amacıyla evlendirilmesi düşmanca cinsiyetçiliğin en önemli örneklerinden biridir. Kadınların alıngan olduğunu söylemek de bir diğer düşmanca cinsiyetçilik örneğidir.
Korumacı Cinsiyetçilik
Korumacı Cinsiyetçilik, erkeklerin kadınlara bağımlı olması sonucunda kadına yönelik öznel olarak olumlu bakış açılarını içeren bakış açısını içeren bir kavramdır. Korumacı cinsiyetin üç alt alanı bulunur. Bunlar; korumacı, tamamlayıcı cinsiyet farklılıkları ve yakınlıktır.
- Korumacı: Kadınlar narin ve incedir. Erkekler, kadınları koruyup kollamalıdır.
- Tamamlayıcı Cinsiyet Farklılıkları: Kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı özelliklere sahiptir; ahlaki duyarlılık gibi. Bu yüzden kadınlar üstün bir cinsiyettir.
- Yakınlık: Kadınlar, erkeklerin duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir güce sahiptirler.
Kadınların zayıf olduğunu düşünüp erkekler tarafından korunması gerektiğini düşünen çoğu düşünce korumacı cinsiyet kavramına verilecek örneklerden olabilir. Daha da somutlaştıracak olursak, kadınlara dışarının geç saatlerde tehlikeli olduğunu söyleyip evlerine geç saatte dönmemesini söylenmesi örnek olarak verilebilir.
Korumacı cinsiyet, erkek egemenliğinin övgü dolu, sevecen yüzünü göstermekle birlikte kadınların erkeklere göre daha zayıf olduğu varsayımı üzerine kuruludur. Bunu az önceki örnekle daha net açıklayabiliriz; “Kadın eve geç saatte gitmemelidir çünkü dışarısı geç saatlerde tehlikelidir.”. Bu ifadeden yola çıkarak şunu görmekteyiz, kadın geç saatlerde başına gelecek herhangi bir sorunu çözmede, erkeklere nazaran daha yetersiz ve zayıftır. Bu ifadeyi öne sürerek kadınların korunması gerektiği tezi de öne sürülmektedir.
Düşmanca ve korumacı cinsiyet; güç, cinsiyetler arası farklılaşma ve cinsellik kavramları ile ilişkilidir.
- Güç: Ataerkil ideolojinin bir sonucu olarak cinsiyetler arası güç farklılıkları rasyonelleştirilir. Ataerkil ideolojinin düşmanca olan boyutu, kadınların erkekler tarafından kontrol edilmesi gerektiği tezini öne süren baskıcı formdaki ataerkil ideolojidir. Koruyucu kısım ise, erkeklerin kadınlardan daha güçlü olması nedeniyle; erkeğin kadını geçindirmesi, koruması gerektiği düşüncesinden ileri gelmektedir.
- Cinsiyetler arası farklılaşma: Cinsiyetlerin özellikleri hakkındaki kalıp yargılardır. Rekabetçi cinsiyetler arası farklılaştırma bu ideolojinin düşmanca boyutunu oluşturur ve erkeklerin, kadınlar hakkındaki negatif kalıp yargıları yoluyla, onlardan daha iyi olduklarına inanarak güçlü bir özgüven kazanacakları düşüncesine dayanır. (Ayan, 2014. s.149)
- Cinsellik: Kadın-erkek ilişkilerinde, kadının cinsel cazibelerini erkek üzerinde güç olarak kullanacağı düşüncesini öne süren tez düşmanca cinsiyetçiliğin bir tezidir.
Kaynaklar ve İleri Okumalar
- Ayan, S. (2014), Cinsiyetçilik: Çelişik duygulu cinsiyetçilik, Cumhuriyet Tıp Dergisi, 2014; 36: 147-156
- Sakallı-Uğurlu, N. (2002). Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Ölçeği: Geçerlik ve güvenirlik çalışması. Türk psikoloji dergisi, 17(49), 47-58.
- https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/19271/mod_resource/content/0/cinsiyet%20rolleri_konu5.pdf