DEHB, Dikkat eksikliği ve Aşırı hareket bozukluğunu tanımlamada iki temel kriter üzerinden gidilir. Bunlardan ilki, gelişimsel düzeye uygun olmayan ve kişisel hayatı ilgilendiren etkinliklere karşı istemsiz oluşan ilginin altı ay ve daha uzun süre ile görülüyor olmalıdır.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocuklarda aşırı hareketlilik ve dikkat süresinin kısalığı gibi belirtilerle kendini gösteren bir durumdur. Bazı çocuklarda hareketlilik daha belirginken, bazılarında ise dikkat dağınıklığı daha ön plana çıkabilir. Bu bozukluğa sahip çocuklar genellikle “bir türlü yerinde duramayan”, “hayallere dalan”, “düşünmeden hareket eden”, “dalgın ve unutkan” gibi nitelendirmelerle tanımlanır. DEHB toplumda %4-8 arasında görülme oranına sahiptir.
DEHB yaşayan çocukların birinci dereceden akrabalarının %25’inde de aynı sorunun görüldüğü bilinmektedir. Bu durum, kalıtımın DEHB gelişiminde önemli bir rol oynadığını gösteren araştırmalarla desteklenmektedir.
İçindekiler
Dikkat Eksikliği
Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu ele alırken sorunun temelinde, karşıt gelmenin, hostil tutumun ya da verilen yönergelerin doğru anlaşılamamasından ortaya çıkan sonuçların olmadığını göz önünde tutmak gerekir. DSM-5’e göre 17 yaşıda ya da daha büyük olan kişilerde aşağıda sayılan 5 belirti ya da daha fazlası olması gerekir.
- Ayrıntıları göz ardı eder. Bu genellikle işte ya da etkinlikler esnasında dikkatsizce hatalar yapar.
- Çoğu kez ayrıntı gerektiren bir iş yaparken, bir ders esnasında ya da oyun oynarken dikkatini sürdürürken güçlük yaşar. (Ders dinlemek, konuşmalardaki ayrıntılar, uzun okuma etkinliklerinde odaklanmakta güçlük yaşar.)
- Kişi ile konuşurken(dikkatini dağıtan başka bir dış unsur yokken bile), dinlemiyor gibi ya da aklı başka bir yerde gibi görünebilir.
- Yönerge gerektiren işlerde yönergeleri takip etmez. Okulda verilen görevleri, sıradan günlük işlerde sorumluluklarını tam olarak tamamlayamaz. Örneğin bir iş ile uğraşmaya başladığı zaman odağını hızlı bir biçimde yitirir. Dikkati dağılır.
- Kişi etkinlikleri ve işlerini düzenlemede sorun yaşar. (Ardışık olarak sürecek işlerde sorun yaşayabilir. Kullandığı araç gereçleri kullanmakta, muhafaza etmekte sorun yaşayabilir. Dağınık ve düzensiz çalışmak, kötü zaman yönetimi vb.)
- Zihinsel çaba gerektirecek işlerden kaçınmak, bu işleri sevmemek görülebilir. (Ev ödevleri, rapor yazmak, form doldurmak, uzun yazıları kontrol etmek vb.)
- İşi ya da etkinliği için gereken nesneleri kaybeder. (Okul gereçleri, ders kitapları, ajanda, anahtar, cüzdan vb.)
- Dış uyaranlar dikkatini kolaylıkla dağıtabilir.
- Günlük işlerde yaşanan unutkanlıklar.
Aşırı Hareketlilik ve Dürtüsellik
Dikkat eksikliği ve Aşırı hareketlilik bozukluğunda ele alınması gereken bir diğer husus ise aşırı hareketlilik ve dürtüselliktir. Aşağıda sayılan belirtilerin en az 6 tanesini tam olarak karşılaması ve 6 ay/daha uzun sürmesi gerekmektedir.
- Ellerini ayaklarını birbirine vurma, oturduğu yerde kıvranma
- Kişinin oturması gereken/beklenen ortamlarda yerinden kalması (Sınıf/iş ortamında bir anda yerinden kalkmak)
- Ortalıkta koşturma, bir yerlere tırmanma (Yaş ilerlediğinde bu davranışın yerini huzursuzluğa bırakması gözlenebilir.)
- Boş zaman etkinliklerinde sessiz bir şekilde katılamama, oyunları sessizce oynayamama
- Her zaman hareketli olma isteği ve çabası içerisinde bulunma
- Aşırı konuşma
- Soru tamamlanmadan cevaplama eğilimi
- Sırasını bekleyememe (örneğin kuyrukta bekleyememe)
- Başkalarının sözünü kesme, araya girme, izin almadan başkalarına ait eşyaları kullanma vb.
Dikkat Eksikliği ve Aşırı Hareketlilik Bozukluğu Hakkında Bilinmesi Gerekenler
12 yaşından önce birkaç belirti oluşmuştur. Bu belirtiler iki ya da daha fazla ortamda kendisini gösterebilir. Örneğin ev, okul ya da iş ortamlarında bu belirtilere rastlanabilir.
Bu belirtilerin toplumsal hayatta, bulunulan ortamda işlevselliği bozduğuna ya da gözle görülür bir biçimde niteliğini azalttığına dair açık kanıtlar görebiliriz.
Bu belirtiler başka psikolojik bozukluğun ortaya çıkmasında ya da o bozukluğun gidişatı esnasında ortaya çıkmaması, bu bozukluğu yordamak için en önemli etkenlerden birisidir.