Çocuklarda Depresyon : Klinik Görünümü

Yedi yaş altı çocukların dili işlevsel olarak kullanarak kendilerini ifade edebilmeleri diğer insanlara göre zordur. Tanı koyulması açısından sözel iletişimi yeterli olarak kullanamayan bireye tanı konulması zorlaşmaktadır. İletişim güçlüğü olanlarla çalışırken, tanı koyma döneminde sözel olmayan ifadeler ön olana çıkmaktadır. Çocuğun yüz ifadesi, beden duruşu, dışa vurumlarının yordanması daha önemlidir. 

Çocuklar okul çağına geldiklerinde sözel anlatımı daha iyi bir iletişim aracı olarak kullanmaya başlayabilirler. Okul dönemindeki bir çocuğun bilgi kaynağı olarak öğretmeni olmaktadır. Günün 6-7 saatini okulda geçiren çocuğun davranışları öğretmen tarafından gözlemlenebilir ve sınıfındaki diğer yaşıtları ile karşılaştırılabilir. 

Tanı konma evresinde, tanı koyan ebeveynlerden de bilgi toplamaktadır. Yapılan araştırmalara göre depresyon yaşayan çocuğun en az bir ebeveyni de genellikle depresyon ile başa 

çıkmaya çalışmaktadır. Depresyon sorunu yaşayan ebeveyn de yaşam olaylarını daha olumsuz görme ve bunları aşırı olarak bildirebilir ya da kendi sorunları ile uğraşacağından dolayı çevresinde olan biteni daha az fark edebilir. 

Duygu durum bozuklukları ile baş eden çocuğun klinik görünümü; ağlamaya yatkın, hareketlerde yavaşlama, umutsuz ve çaresiz davranışlar ve monoton ses tonu olarak ön plana çıkar. Kendisini olumsuz olarak anlatırlar. Örneğin, kendisinin aptal olduğu, kötü biri olduğu ya da cahil olduğunu ifade edebilir. Okul başarılarında da belirgin bir düşüş görülebilir. Aynı zamanda okul dışında da sevdiği eylemleri yaparken de isteksiz gösterebilirler. 

Buna Göz Atın  Histriyonik Kişilik Bozukluğu

Okul çağı çocuklarda somatik belirtiler de görülebilir. En sık görülen somatik belirtiler karın ağrısı ve baş ağrısıdır. Geç çocukluk döneminde de daha düşük öz güven depresyon tanısı koyabilmek için önemli bir belirteç olarak karşımıza çıkabilir. Kendisi hakkında yaşadığı düş kırıklıkları, apati, konsantrasyon güçlüğü vb. etmenler ortada ise bireyin depresyon yaşadığı düşünülebilir. Yaş ilerledikçe somatik belirtiler azalmaktadır ancak yaş ilerlediğinde anhedoni, günlük değişiklikler, çaresizlik, psiko motor yavaşlama ve delirler artmaktadır. 

Ergenlik döneminde belirgin olarak irritabilite ve öfkenin varlığı görülmektedir. Bu durumda öfke nöbetleri ve farklı nöroendokrin profil vermekte olduğu görüşünü destekleyen bilim insanları bulunmaktadır. 

Ads Blocker Image Powered by Code Help Pro

Reklam Engelleyici Algılandı!

Reklamları sevmediğinizi biliyoruz ancak sitemizin maliyetlerini reklamlar ile finanse ediyoruz. Lütfen reklamlara izin verin!

Scroll to Top