Zekanın suç işleme davranışına olan etkisi 20. Yüzyılın başından beri bilim insanlarının araştırma konularından birisi haline gelmiştir. Zeka, bilinçli düşünceler ile yeni durumlara uyum sağlama yeteneği olarak ele alınır. Suçlu insan ise sosyal hayata uyum sağlamakta güçlük çeken birey olarak varsayılmaktadır. Doğuştan ya da çocukluğun ilk yıllarında ortaya çıkan zeka geriliklerinin tedavileri mümkün değildir. Kişideki akli gelişimin geri kalması zeka geriliğidir. Zeka geriliği üçe ayrılır.
İçindekiler
Mental Retardasyon
Mental retardasyon, 18 yaştan önceki gelişimsel dönemde görülen entellektüel ve adaptif fonksiyonlarda görülen bir bozukluktur. Düşük IQ seviyesi değil, uyum fonksiyonlarında görülen yetersizlik mental retardasyon olarak ele alınmalıdır. Genel yaşam koşulları ile başa çıkma becerisi, yaşıt kişilerin ve benzer sosyokültürel birikime sahip birine oranla uyum fonksiyonlarının ne derecede geliştiği mental retardasyon durumuna ışık tutar.
Débilité
Zeka geriliklerinin en hafif olanı Débilité’dir. IQ seviyeleri ortalama olarak 50-70 arasında bulunurlar. Bu bireyler ortalama zeka seviyesine ulaşmamış durumdadırlar. İletişim güçlükleri, düşük özgüven ve sosyal davranışlarda problemler görülmesi olasıdır. Hafif mental retarde olan kişilerin bir diğer özelliği ise karakterlerine ilişkindir. Bazıları aşırı itaatkar, temiz kalpli olabiliyor iken bazıları da tam tersine sosyal intibaksızlık gösterirler. Telkine aşırı müsait bir yapıya sahip oldukları için başkaları tarafından suça teşvik edilebilirler. Türk Ceza Kanunu’nda hafif zeka geriliği cezai ehliyetsizlik sağlamaz ancak ceza sorumluluğunu azaltıcı bir faktör olabilir.
İmbécillité
Orta derecede görülen zeka geriliği olan İmbécillité hastaları 35-49 IQ seviyelerindedir. Basit nedenler ile her türlü suç faaliyetini gerçekleştirebilirler. Zeka gerilikleri Débilité olanlara nazaran daha kolay anlaşılır. Bazıları aşırı durgun olsa da bazıları azılı durumdadır. Orta zeka geriliği hastaları Türk Ceza Sistemi’ne göre cezai ehliyete sahip görülmezler.
İdiotie
6 yaşındaki bir çocuğun zeka seviyesine dahi sahip olmayan bu grubun IQ seviyesi 20-34 arasındadır. Konuşamayan, verilen emirleri algılayamayan bu kişilerin fiziksel belirtileri aşikardır. İrade, muhakeme ve karar verme yeteneklerinden yoksun durumdadırlar. Bu kişiler kendilerini tehlikeden koruyamazlar. Bir kısmı zararsız özellik gösterirken bir kısmı da suç işlemeye eğilimli durumdadırlar. İşledikleri suçlar genel olarak yaralamaya sebebiyet verme veya yangın çıkarmadır.
Unutulmamalıdır ki, müessir suç fiillerini gerçekleştirmek için yüksek bir zeka becerisine sahip olmaya gerek yokken, ileri teknoloji ile işlenebilecek suçlar ve beyaz yaka suçları yüksek bir zeka ve bilgi düzeyine sahip kişiler tarafından işlenmektedir. Buradan çıkarabileceğimiz en önemli sonuç ise, zeka azlığı mutlak bir suç faktörü değildir.