Kişinin kendisini değerlendirmesi sonucunda kendi özelliklerinin ne ölçüde olumlu ne ölçüde olumsuz olduğu hakkında yaptığı yorum özgüvendir. Kimi insanlar, kendilerini subjektif olarak değerlendirken, olumsuz özelliklerinin ağır bastığını düşünürler. Bu durumda özgüvensizlik ortaya çıkar.
Özgüven konusunu Alfred Adler’in “Bireysel Psikoloji” ekolü ışığında ve diğer faktörler ışığında ele alacağız. Alfred Adler, “Erişkinlerin oluşturduğu bir çevrede, dünyaya aciz bir şekilde gözlerini açan insan yavrusu, kendisini küçük, güçsüz, eksiklerle dolu ve yetersiz bulur. Bu güçsüz durumdan çıkıp, hedeflerine varma başarısı veya başarısızlığı, özgüven oluşumunu olumlu veya olumsuz etkiler.” demektedir. Kuramında her insanın doğuşta aşağılık duygusu ile dünyaya gelmekte olduğunu ve aşağılık duygusundan kurtulmak için bir üstünlük çabasına giriştiğini söyler. Bazı insanlar aşağılık duygusundan kurtulmak için yeterli düzeyde üstünlük çabası göstermezler. Bunda çeşitli faktörler etkili olabilir. Bu faktörleri ele almamız gerekir.
Her insan farklı sosyo-ekonomik düzeyden gelmektedir. Her insanın sosyal ve ekonomik imkanları birbirinden farklıdır. Somutlaştırmak gerekirse, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan bir yerde büyüyen çocuğun, alt sosyo-ekonomik düzeyde büyüyen bir çocuğa göre daha az kelime bilerek konuştuğu araştırmalarca ortaya konmuştur. Farklı eğitim ve kültür düzeyi, ekonomik faktörler ile birleştirdiğinde insanlar arasında araçlara erişim açısından farklar oluşmaktadır. Yüksek sosyo-ekonomik düzey, üstünlük çabasını olumlu yönde etkileyen çeşitli araçlara ulaşmayı da kolaylaştırmaktadır.
İnsanların akademik imkanlara, sağlık ve kültürel imkanlara ulaşımı da bahsettiğimiz araçlara ulaşımında etkili olmaktadır. İyi bir eğitim alma olanağı sağlanmış olan kişilerin özgüven algısında olumlu bir değişim olacaktır. Burada genetiğin ve sosyal çevrenin kişiye olan etkisini de geri plana atmamak gerekir.
Sırası ile genetik ve sosyal çevreyi ele alacak olursak; genetiğin çeşitli hormonların salgılanmasından, zeka düzeyini etkilediği aşikardır. Genetik açıdan dezavantajlı insanların (çeşitli psikiyatrik bozukluklar, endokrin bozuklukları vb.) özgüven gelişiminde çeşitli sıkıntılar oluşacaktır. Genetik dezavantaj, bazı durumlarda özgüven gelişimini ketleyici sonuca sebebiyet verecektir.
İçindekiler
Sosyal Çevre Özgüveni Etkiler mi?
Sosyal çevre açısından konuşacak olursak; travmalar ve diğer insanlardan alınan geri dönütlerden bahsetmemiz gerekir. Ebeveynlik stili, cinsiyet, ırk ve cinsel yönelim üzerinde durmak yerinde olacaktır.
Travmalar ve Özgüvensizlik
Ani kayıplar, fiziksel, cinsel ve duygusal şiddete maruz kalmak özgüveni olumsuz olarak etkileyecektir. Kişinin kendisine yatırım yapıp, kendisini geliştirmesi gereken vakti, travmaların etkileri ile baş etmeye harcayacaktır. Bu nedenle üstünlük çabası nispeten de olsa kesintiye uğrayacaktır.
Ebeveynler ve Aile Özgüvensizliğe Sebep Olur mu?
Her insan, doğumundan itibaren bakıma muhtaçtır. Bakıma muhtaç olmak, bir eksiklik olarak karşımızda durmaktadır. İnsan doğuşundan itibaren eksikliği ile baş başadır. Bakım veren tarafından ihtiyaçların düzgün karşılanmaması güvensiz bağlanmaya zemin hazırlayacaktır. Çocukluk döneminde bireye karşı gösterilen tavır ve tutumlar, kişide değer algısının gelişmesini etkileyecektir. Önemsenmeyen ve değersizleştirilmiş çocuk, ilerleyen yaşamında da değersizlik düşünceleri ile baş başa kalacaktır.
Ailede çocuğa karşı gösterilen olumlu ve olumsuz geri dönütler, kişinin kendisini nasıl algılayacağını etkileyeceğinden; ailenin tutumu özgüven gelişimi için oldukça önemlidir. Değerden ve sevgiden yoksun kalmak özgüvensizliğe zemin hazırlayacaktır. Sert bir şekilde eleştirilmek, cezalandırılmak, olumlu yanların görmezden gelinmesi…
Cinsiyet, Irk ve Cinsel Yönelim
İnsanların cinsiyetleri neticesinde karşılaştıkları tutumlar, kendilerini nasıl algıladıklarını da etkiler. Erkek egemen toplumlarda kadının ikinci plana atılması, cinsiyete bağlı özgüvensizliğin gelişmesine zemin hazırlanır. Bunun yanı sıra ırk ve cinsel yönelimden dolayı çevreden gelecek tepkiler, kişinin kendisini nasıl algıladığını etkileyecektir. Cinsiyetçi, ırkçı ve toplumun genelinden farklı bir cinsel yönelime sahip insanlara zorbalık uygulanması, yıkıcı sonuçlara zemin hazırlayacaktır.