Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nedir? Belirtileri, Tedavisi

Antisosyal kişilik bozukluğu, bireyin sosyo-kültürel topluluğunun etik ve davranışsal normlarına uyma yeteneğini engelleyen kronik bir hastalıktır. Bu bozukluğa sahip olan insanlar, dürtüsel, saldırgan ve manipülatif bir kişilik yapısına sahiptir. Antisosyal kişilik bozukluğu genellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde isyankar ve saldırgan tutumlar şeklinde belirtiler gösterebilir. Ancak bu bozukluk için resmi tanı 18 yaşından sonra konulabilir.

Kişilik, bir bireyin içsel ve dışsal deneyimlerine karşı sergilediği karakteristik davranışların evrensel bir tanımıdır. Kişilik bozukluğu ise bu davranış modelinin, kişiye önemli ölçüde sorun çıkaran veya adaptif işlevselliği (uyum gösterme) önemli ölçüde bozan ve maladaptif (çevreye uyum göstermeyecek şekilde) şiddetli düzeyde olduğunda tanı alan bir durumdur.

Antisosyal kişilik bozukluğu ise, insanların sosyal normlara uyum gösterme yeteneğini kaybettikleri ve genellikle maladaptif davranışlar sergiledikleri bir kişilik bozukluğudur. Bu durum genellikle suç işleme eğilimiyle ilişkilendirilir, ancak suç işlemeyle kesin olarak eş anlamlı değildir. Antisosyal kişilik bozukluğunun oluşumunda biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun etkili olduğu düşünülmektedir.

Hastalığın Belirtileri Neler?

Antisosyal kişilik bozukluğu olan hastalar genellikle dürtüsel, ben-merkezci, duyarsız ve sabırsızdır. Engellenmeyi tolere etme becerileri düşüktür ve otorite ve disiplini reddetme eğilimleri vardır. Bu bozukluk, genel popülasyonda erkeklerde %3 oranında görülürken (%7’ye kadar yükselebilmektedir), kadınlarda %1 oranında görülür.

Antisosyal kişilik bozukluğuyla ilişkili olarak dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu gibi durumlar da yatkınlık gösteren kişilerde görülebilir. Hastaların daha çok agresif özellikleri belirgindir ve bu bozuklukla ilişkili komplikasyonlar arasında madde kötüye kullanımı, fiziksel yaralanmalar, yasal ve finansal zorluklar, depresif bozukluklar yer alabilir.

DSM-5’e göre Antisosyal Kişilik Bozukluğu Kriterleri

Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı için DSM-5‘e göre aşağıdaki belirtilerden en az üçünün 15 yaşından itibaren sürekli olarak var olması gerekmektedir:

  1. Yasal yükümlülüklere uymama: Sürekli olarak tutuklanmasına yol açan yineleyici eylemler, yasal sorumluluklara uymama.
  2. Yalan söyleme ve sahtekarlık: Sık sık yalan söyleme, takma adlar kullanma, başkalarını dolandırma veya sahtekarlık yapma, kişisel çıkar ya da zevk için başkalarını kandırma.
  3. Gelecek planlamama ve dürtüsellik: Gelecek hakkında düşünmeme, plan yapmama, dürtüsel davranışlara eğilim gösterme.
  4. Saldırganlık ve kavga: Sık sık kavga etme, dövüşlere katılma, başkalarının haklarına saldırma, sinirlilik ve saldırganlık gösterme.
  5. Güvenlik kaygısı eksikliği: Kendi güvenliği veya başkalarının güvenliğiyle ilgilenmeme, riskli durumlara girmekte kaygı duymama.
  6. Sorumluluk ve iş düzeni eksikliği: Sürekli bir işte çalışmama, parasal yükümlülükleri yerine getirmeme, sürekli olarak sorumsuz davranışlar sergileme.
  7. Empati ve vicdan eksikliği: Başkalarını incitme, kötü davranma, başkalarından çalma durumunda aldırmazlık gösterme, yaptıklarının vicdan azabı çekme gibi bir duygu uyandırmaması.
Buna Göz Atın  Kleptomani Nedir?

Bu belirtiler, antisosyal kişilik bozukluğuna işaret eden davranışsal örüntüleri yansıtmaktadır.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Antisosyal kişilik bozukluğu tanısı konulabilmesi için bireyin en az 18 yaşında olması gerekmektedir. Ancak 15 yaşından önceki dönemde davranım bozukluğu belirtileri gözlenebilir ve bu durum da tanı sürecinde önemli kanıtlar olarak değerlendirilir. Tanı koyma sürecinde kapsamlı bir değerlendirme yapmak önemlidir. Çocukluktan itibaren tipik deneyimler arasında sık sık yalan söyleme, evden kaçma, hırsızlık, yasa dışı aktiviteler gibi davranışlar yer alabilir. Hasta kurumda tutulduğunda ve kontrolsüz davranışlarda bulunmadığında, psikiyatrist ve psikolog ile işbirliği içinde çalışarak tedaviye yanıt verebilir.

Antisosyal bireylerle yapılan kendine yardım grupları da yardımcı olabilir, çünkü bu gruplar genellikle kişinin kendine zarar verme davranışlarını ve dürtüsel davranışları kontrol etmeye yönelik stratejileri öğretir. Tedavi sürecinde bilişsel-davranışçı terapi, psikodinamik terapi, psikolojik eğitim gibi yöntemler kullanılabilir. Ayrıca, bazı durumlarda antipsikotik ve antidepresan ilaçlar da tedaviye dahil edilebilir. Tedavinin başarısı, bireyin istekliliği ve tedavi sürecine aktif katılımıyla da ilişkilidir.

Ads Blocker Image Powered by Code Help Pro

Reklam Engelleyici Algılandı!

Reklamları sevmediğinizi biliyoruz ancak sitemizin maliyetlerini reklamlar ile finanse ediyoruz. Lütfen reklamlara izin verin!

Scroll to Top