Adli Psikoloji Tarihçesi

Adli Psikoloji Tarihçesi

İlk defa Adli Psikoloji terimsel bir ifade olarak 1953 yılında İngiltere’de kullanılmıştır. 1940’lı yıllardan itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nde adli süreçlerde tıp biliminden alınan yardımın yanı sıra psikoloji biliminden de yardım, daha etkin bir biçimde, alınmaya başlanmıştır. Benzer bir değişim Avrupa anakarasında da görülmüştür.

Delillerin toplanması, değerlendirilmesi ve delillerin yargıya sunulmasında psikolojinin bir alt dalı olarak karşımıza çıkan Adli Psikoloji, yasaların uygulanmasında ve adaletin tesis edilmesinde psikolojinin kuramsal ve pratik bilgisini almayı amaçlar. 1981 yılında American Psychological Association tarafından Division 41-Hukuk ve Psikoloji Birliği Adli Psikoloji alanına yönelik birim olarak faaliyetlerine başlamıştır. APA‘nın resmi internet sitesinde yer alan tanıma göre adli psikoloji hukuk ve psikoloji bilimlerinin kesişim alanında bulunan ve uygulamalı bir psikoloji branşı olduğu yönündedir. APA-Division 41 adlı birim adli psikoloji eğitim standartlarını belirler, düzenler ve adli süreçte yer alacak psikologların akredite edilmesini sağlar.

Orta Çağ Dönemi Adli Psikoloji

Tarihsel sürece göz attığımızda Orta Çağ döneminden itibaren ruhsal durum ve hukukun iç içe olduğunu görebiliriz. Orta Çağ döneminde cezai uygulamaların cezai ehliyet boyutunun tartışıldığını da görebiliriz. 1800’lü yıllarda cezai ehliyetin ve bilişsel yetilerin işleyişi tıp ve hukuk bilimlerini temas halinde tutmuştur.

Buna Göz Atın  Ergen ve Özgüven

Modern Anlamda Adli Psikoloji Çalışmaları

Catell tarafından 1895 yılında tanık ifadelerini deneysel yöntemlerle inceleyen bir araştırmaya da rastlamaktayız. Binet’de Catell’in çalışmalarını Fransa’da geliştirmiştir. Modern anlamda ilk adli psikolog Leipzig öğrencilerinden Schrenck-Notzing’dir. 1896 yılında Münih’de bir mahkemede, bir cinayet davasında hafıza ve telkine yatkınlık konularını deneysel çalışmalarla inceleyerek ifadelerin değerlendirilmesine yardıcı olmuştur. Bir başka Leipzig öğrencisi Marbe, 1911 yılında sulh mahkemesinde hafıza konusundaki çalışmalarını sunmuştur.

1950’li Yıllardan Sonra Adli Psikoloji

İkinci Dünya Savaşı sonrasında askeri hizmetlerin sağlanmasında gerek ölçme ve değerlendirme gerek de klinik hizmet verme amacıyla psikologlar görev almaya başlamıştır. Askerlerde travma sonrası gelişen psikolojik durum, bu durumun cezai ehliyet üzerinde yaptığı etki dünyada tartışılmaya başlanmıştır. Hiç şüphesiz bu tartışmaların sonunda da psikologların adli süreçlerdeki yerleri daha da belirgin bir hal almaya başlamıştır.

1950’li yıllardan günümüze kadar olan sürece baktığımızda da Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere hukukunda psikolojinin yeri tanımlanmıştır. Adli bilimlerin arasında yargıya hizmette bulunan, eğitimi ve etik kuralları olan bir alan olarak Adli Psikoloji yer bulmuştur. 1991 yılında adli psikologların uyması gereken etik standartlar yayınlanmıştır.

Ads Blocker Image Powered by Code Help Pro

Reklam Engelleyici Algılandı!

Reklamları sevmediğinizi biliyoruz ancak sitemizin maliyetlerini reklamlar ile finanse ediyoruz. Lütfen reklamlara izin verin!

Scroll to Top