Kendini Yeterli Hissetme: Öz Yeterlik

Öz yeterlik, Albert Bandura tarafından tanımlanmıştır. Kişilerin kendilerini yeterli hissederek eylemlerini harekete geçirme olasılıklarını yükselten, yapamayacaklarına inandıkları eylemleri hayata geçirme olasılığını düşüren içsel durumlar öz yeterlik kavramının temel ilkesini oluşturmaktadır. Çalışmalara göre kişi kendine yetme duygusunun yüksek olduğu durumlarda güçlüklerle daha iyi başa çıkabilmektedir. Kişiler başarılı olacaklarına dair kendine güven seviyelerini yüksek tutarlar. İnsanlar gerçekten değişmek için bir karar veremediklerinde veya gerekli çabayı göstermedikleri sürece davranış değişikliğinde bulunmak istemezler.

Öz yeterlik arttığında, kişinin inancı ve kararlılığı artarak daha üst düzey performans sergilerler. Öz  yeterliğin,  kaliteli  düşünme, yapılan herhangi  bir etkinliğe  ilişkin ne  kadar efor  sarf edileceğini,  yüz yüze kalınan olumsuz vaziyetler ile zorluklara karşı sakinliğini koruyarak sabırlı olma, bireyin kendi içsel güdülenmesini sağlama, hareketlerinde ve fikirlerinde kişinin ne şekilde kontrol sağlayacağı gibi insan hayatında karşılaşılan çeşitli alanla ilgili olduğu belirtilmektedir (Pajares, 2005, akt. Güvendi, Demir 2019)

Albert Bandura tarafından ortaya konan sosyal öğrenme teorisinin merkezini öz yeterlik kavramı oluşturur. Öz yeterlik, kişinin belirli bir düzeyde performans ortaya koyabilmek amacıyla gerekli davranışları sergileyip başarılı bir şekilde sonuca ulaşabilme kapasitesine yönelik inanç şeklinde de ifade edilir.

Bandura (1997)’ya göre, öz yeterlik inancı, bireylerin yaşama dair nasıl düşünmesi gerektiğini, duygularını ve bireyleri kendi hayatlarına bakış açılarına yönelik detayları tüm yönleriyle içeren ve  kişilerin  gelişiminde önemli bir rol oynar. Kotaman (2008) ’a göre öz yeterlik inancı olan bireyin, bir problemle ya da hoş olmayan bir durumla karşı karşıya geldiğin-de ne kadar efor sergileyeceğini ve ne kadar süre bu durumla yüz yüze kalabileceğine yönelik algısı olması nedeniyle önemli bir kavramdır. Kişinin kendi yetenekleri konusunda endişeleri varsa herhangi bir olumsuz durum ile karşılaşınca kişi çabalarını yavaşlatabilir, hatta mücadeleyi bırakabilir. Bunun tam tersi ise kendine inancı yüksek olan birey güçlükler karşısında yılmayacak, azimle çalışacaktır (Bıkmaz, 2002 akt. Güvendi, Demir 2019).

Öz yeterlik inancı toplumsal özelliklerden etkilenen bir yapıdır. Toplumun kişiye olumlu dönütleri, davranışlar üzerinde olan toplumsal algılar, bireyin davranışlar üzerindeki algılar öz yeterlik inancını doğrudan etkilemesi söz konudur. Bireylerin kendilerini ve toplumdaki bireylerin kendilerini değerlendirmesi, toplumun norm ve ihtiyaçları öz yeterliği etkilediği söylenebilir.

Öz Yeterlik Kaynakları

Sosyal bilişsel öğrenme kuramına göre öz yeterlik dört aşamadan oluşmaktadır. Aşamalar, kişinin yaşantısı, dolaylı yaşantılar, sözel ikna ve psikolojik durumlardan oluşur.

  1. Kişinin yaşantısı, kişi tarafından yapılan eylemlerin başarılı veya başarısız faaliyetleri sonucunda elde ettikleri tecrübelerdir. Bireyler yaşantı yolu ile elde ettikleri bütün tecrübeleri yeni bir davranışta bulunurken gözden geçirirler. Yapmaya karar verdiği davranışa benzer alandaki olumsuz tecrübeler, kişi davranışı yapmaktan alıkoyabilir. Kişinin davranışını devam ettirmesi de beklentilerini ne ölçüde karşılayabileceği ile yakından ilişkilidir.
  2. Dolaylı yaşantılar, kişinin çevresindeki insanların eylemlerinin sonucunu başarılı veya başarısız olarak değerlendirmesidir. Değerlendirme sonucunda dolaylı yaşantılar öz yeterlik yargısının gelişmesine yol açar.
  3. Sözel ikna, bireylerin yapacakları iş hakkında çevresinden aldığı moral, motivasyon yöntemi ve nasihatler ile öz yeterlik algısını artırmayı sağlayan aşamadır. Birey sözel ikna aşaması ile öz yeterlik algısını geliştirebilir. Sözel ikna, insanları başarılı olmak için yeterince çaba göstermeye zorlar, becerilerin gelişmesini ve kişisel yeterlik duygusunu arttırır. Yüksek kişisel yeterlik inançlarını yalnızca sözel ikna ile bireylere aşılamak, onların yetersizlik algılarının arttırılmasından daha zordur (Bandura, 1995 akt. Doğaner, Görmüş, Kılıç 2020).
  4. Psikolojik durum, bireyin yapacağı işin sonucunda başarılı veya başarısız olma ihtimalinin öz yeterliğine olan etkisidir. Kişi yaptığı işlerden başarılar elde edebiliyorsa öz yeterlik algısı olumlu yönde gelişme gösterecektir. Kişinin psikolojik durumu ve davranışa karşı olan tutumları ve inançları davranışı sergilemesi konusunda belirleyicilik arz eder.
Buna Göz Atın  Orta Çağ Döneminde Çocukluk

Öz Yeterlik Süreçleri ve Etkileri

Öz yeterlik süreçlerini ele aldığımızda, seçim süreçleri, bilişsel süreçler, motivasyonel süreçler ve duyuşsal süreçler olmak üzere dört ayrı alanda incelememiz gerekir.

  1. Seçim Süreçleri: Kişi kendi kapasite algısının üstünde bir görevle karşılaştığı zaman başarısız olacağına yönelik bir endişe geliştirir. Endişe kaygıya sebep olmakla birlikte eylemden kaçınma ile sonuçlanabilir. Kişinin bilgi beceri ve yetenekleri ve motivasyon düzeyi bu evrede etkilidir.
  2. Bilişsel Süreçler: Öz yeterlik algısının güçlü olması, kişinin zihnindeki başarıya dönük düşüncelerinin artmasına zemin hazırlar. Öz yeterlik algısı düşük ve zayıf olan birey başarısızlık inancına sahip olduğu için davranışı sergilemeden önce yenilgiye razı olur. Bireylerin yapacağı çoğu eylem ilk olarak düşünce biçiminde düzenlenir. Güçlü bir öz yeterlik algısı, başarılı senaryolarının zihinde görselleşmesini, zayıf bir öz yeterlik algısı, olumsuz senaryoların zihinde oluşmasına ortam hazırlar. (Doğaner, Görmüş, Kılıç 2020 s.1468)
  3. Motivasyonel Süreçler: Öz yeterlik, kişinin motive olmasını etkileyen önemli bir husustur. Öz yeterlik algısı bireylerin belirledikleri hedeflere ulaşmada sonucu etkileyecek bir algıdır. Yetenekleri konusunda güçlü bir yeterlik inancına sahip bireyler, zorlukların üstesinden gelmek için büyük çaba harcar ve bu çabaları başarıya ulaşmaları için katkı sağlar. (Doğaner, Görmüş, Kılıç 2020 s.1468)
  4. Duyuşsal Süreçler: Kişinin sorunla baş edebilme inancı, duygusal etmenler (stres, kaygı vb.) sorunu nasıl algıladığı ve ele aldığı ile ilgilidir. Kişinin stres, kaygı seviyesi öz yeterlik algısına göre değişkenlik gösterir.

Kaynaklar ve İleri Okumalar

  1. Doğaner, S., Murat G., Kılıç M. (2020), SPORCU KİMLİĞİ İLE ÖZ YETERLİK ARASINDAKİ İLİŞKİNİN FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research Cilt: 13 Sayı: 69 Mart 2020 & Volume: 13 Issue: 69 March 2020
  2. Güvendi, Burcu & Tekkurşun Demir, Gönül. (2019). SPORDA ÖZ YETERLİK VE KAYGI.
Mersin Üniversitesi-Psikoloji Bölümü'nden 2020 yılında mezun oldum. Covid-19 döneminde yaygınlaşan "Online Terapi" yöntemi ile psikolojik danışma vermeye devam etmekteyim. Mersin Üniversitesi- Psikoloji Lisans 2016-2020 Çağ Üniversitesi- Psikoloji Yüksek Lisans 2021-2023 Çağ Üniversitesi- Hukuk Fakültesi 2021-2024
Yazı oluşturuldu 158

Benzer yazılar

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön
Ads Blocker Image Powered by Code Help Pro

Reklam Engelleyici Algılandı!

Reklamları sevmediğinizi biliyoruz ancak sitemizin maliyetlerini reklamlar ile finanse ediyoruz. Lütfen reklamlara izin verin!